0%

Mühendisliğin Unutulan Sırrı

sven-mieke-fteR0e2BzKo-unsplash

Kalem

Okuma yazmayı kalemle öğrendik. İlkokul ve ortaokul hayatımızı kalem ile geçirdik. Kalemle o kadar derin bir bağ kurduk ki, o zihnimizde öğrenme ve birşeyi kendimize katmak ile özdeşleşti.
Kalemle kurulan bu bağımız nöronlar düzeyindedir. Beynimizde eğitim, öğrenme ve gelişim gibi kavramlar kalem ile dallandı, budaklandı.
Fakat özellikle biz yazılım mühendisleri kalemle bağımızı unuttuk, çünkü onun başka bir rakibi vardı; Klavye.

Y ve X kuşağınından bir bireyseniz, beyninizde kalem ile kurulan bağın klavyeyle olandan daha derin olduğu kesindir. Z kuşağından iseniz, klavyenin belki ona yaklaşma ihtimali vardır.
Fakat asla kalem kadar çok yönlü değildir.
Beyin , Sinir ve Kas birbiriyle aşırı bağlantılı bir üçgen oluşturur.
Kalemin hassasiyeti, kullanılan kas sayısı ve beyinle bağlantısı ve atasal geçmişimizle uyumu daha derindir.
Daha küçük bir klavyeye alışmaya çalışırsanız, hemen zorlanmaya ve yanlış yazmaya başlarsınız. Çünkü klayveyle hassasiyetimiz çok derin değildir.
Bu fark mouse ile resim çizmek gibidir.

Herşeyimi sanala aktaran ve kaleme o kadar uzak durmaktan yazmayı hatta imza atmayı unutma düzeyine yaklaşan ben, bir yazılım mühendisi olarak tekrardan unuttuğum birşeyin farkına vardım.
Yazılımı öğrenirken bütün tasarımlarımı, planları kalem ile yapmıştım. Hatta aklımda kalması için temellerini yazarak öğrenmiştim. Yazılımı çok erken yaşlarda öğrenen biriyim çünkü kalemle sıkı bir ilişkim vardı.
Çoğumuzun kalemle bağı o kadar derindir ki, ders kitapların aralarına defterlere hayallerimizi çizeriz. Planlarımızı tasarlarız. Bunu ufak yaşta hepimiz yapmışızdır.
Kalemi aşırı küçümseyip, yazılımla alakalı tasarımları ve planları artık zihnimden yapmaya başlamıştım. Belki bu hatayı sizde yapıyorsunuz. Hatta bunu yaptığınız için Einstein olduğunuza inanıyorda olabilirsiniz. Fakat bu çok büyük bir zihin gücü israfıdır.
İnsanın kısa süreli hafızası çok gelişmiş değildir ve plan yaparken bütünü ve ayrıntılara görmekte zorlanır. Bu sırf yapabiliyorum diye sol kulağını, sağ elinle tepeden dolandırıp tutmak gibi birşeydir.
Herşeyi bir kağıt üzerinde tasarlamak ve planlamak bu eksiğimizi tamamlar.
Fakat bir eksiklik daha vardır. “Akılda kalıcılık”

Kalem ile öğrenme / hafıza arasında çok derin bir nöral bağ vardır. Birşeyi kalemle yazarak onu çok hızlı ezberler ve zihninize yazarsınız.
Mühendisliğin unutulan aracı “Blueprint” dir. Çoğumuz bunun ne olduğunu bile bilmiyoruz. Game developerlar belki Unreal Enginede adını gördüğü için programlama yöntemi sanabilir.
Blueprint eskiden mühendislerin, bir projenin tasarımını cetvelle ,pergelle ve kalemle çizdiği kağıtlardır. Yaptıkları projeleri güzel bir yazı ile öyle bir açıklarlar ki, karmakarışık projeyi diğer mühendisler bile kolayca anlayabilir.
Fakat bu yazıda bize ‘bireysel’ Blueprint’in zihnimize ve verimimize etkisine odaklanacağız.
Blueprint yazılım mühendisleri için de bir ihtiyaçtır.

Geçtiğimiz zamanlarda bir projeye kervan yolda düzülür direkt başlamak yerine, kalem ile plan ve tasarım yapma karar verdim.
Proje biraz karmaşıktı. Fakat kalemle projenin amaçlarını, olmazsa olmazlarını, ne kullanacağımı, sınıflandırmaları, kodların ilişkilerini birer birer yazdım.
Yarım saat bir zamanımı ayırdım. Fakat projeyi geliştireceğim 6 saat için, zihnim hiç olmadığı kadar berraktı. İnanmayacaksınız ama yazdığım kodlarda, yazım aşamasında bile bug olmadı.
Kodu yazıp, çalıştırıyordum ve herşey tıkır tıkır işliyordu. Bir sonraki kodun ne olacağını, şu kodu neyle bağlayacağımı. Hangi sırayla, hangi algoritmayla problemin çözüleceği kesindi.
Bekleyip düşünmeler olmadan, kodlar parmaklarım ile zihnimde bilgisayara akıyordu. Ve 6 saat sonra çıkan ürün de çok tatmin ediciydi. Bittiği zaman ‘birşeyi eksik yaptım mı?’ diye bir düşüncem olmadı.
Hatta bu kadar kolay bittiğine emin olamadım, ana hedefler üzerinden 2-3 defa geçtim, herşeyi yapmıştım bitmişti. Projeyi mükemmeleştirecek bol bol zamanım bile kalmıştı.

Tabii zihnimize aşırı güvenip ufak projeleri kervan yolda düzülür mantığı plansız tasarımsız yapabiliriz. Fakat kaliteli bir ürün öncesinde plan yapmak şarttır.
Bu planı birçok platform ile kalemsiz de yapabiliriz. Fakat kalem ile yazarken kullandığımız kaslar ve bu kasların zihin ile bağlantısı, diğer hafızaya alma ve zihinde onu bütünleştirme konusunda büyük faydası var.
Bu planı bilgisayarda yapsaydım, o plana 10-15 defa tekrar bakmam gerekebilir. Çünkü hatırlayamayabiliyorum ve “kalıcı hafızaya” alınmadığı için zihinde bir bütün oluşturmuş değil.
Fakat kalem ile plan yaptıktan sonra, sadece “yapıldı” yazıp tik atmak için bakmak zorunda kalıyorsun. Unuttum hatırlamadım, kafam bulandı diye bakmalar astronomik ölçekte daha az oluyor.
Zihnimiz en az 12 yıl (lisans okuduysanız, 16+) kalem ile öğrenmeye programlandı. Ve kalem ile büyük bir nöral ağ geliştirdik.

Kalemi bırakıp atmamız, zihnimizin en az 12 yıllık yeteneğini köreltmek olur. Yazılım mühendisi olsak bile bu “eski boomer icadı” kullanmak zorundayız.